Investing.com – 2020’nin birinci yarısında siyaset faizini %12’den %8,25’e düşüren TCMB, Eylül’e kadar bu faiz oranını korudu, lakin kurdaki yükseliş ve enflasyona yansıması ile merkez, Ağustos ayında faiz dışı ek sıkılaşma adımlarına başladı, Eylül ayında ise faizi 200 bp artırarak %10,25’e çıkardı. Merkez, Eylül toplantısında kredi genişlemesinin yarattığı talep taraflı enflasyona dikkat çekti ve enflasyondaki yüksek seyrin de devam edebileceğini belirtti. Lakin Ekim toplantısında merkez faizlerde değişikliğe gitmedi ve karar metninde hem enflasyondaki yükselişe dikkat çekti hem de sıkılaşmanın süreceğini söyledi, lakin bu istikamette bir adım atılmadı. Piyasalar merkezin bu kararına ise sert reaksiyon verdi ve kurdaki yükseliş hızlandı.
Kasım ayına geldiğimizde ayın birinci günlerinde döviz tarihi rekor düzeylere yükseldi ve TCMB Lider değişimi yapıldı. Yeni Lider Ağbal, evvel piyasalara ivedikli bir atılım yapılmayacağını PPK toplantısını bekleyeceklerini söyledi. Kasım PPK toplantısında ise merkez açık bir karar metni yayımladı ve hem rezervlerdeki hem de TL’deki kayba, cari açık ve enflasyondaki artışa atıfta bulunarak faizi %15’e yükseltti. Siyaset faizi olarak kullanılan bir haftalık repo faizinin de mali duruş için tek gösterge niteliğinde olacağını belirtti. Merkezin piyasalarla uyumlu ilerleyişinde şeffaflık ve bilgilere erişimde açıklık unsurlarına de bağlı olunacağının belirtilmesiyle banka, itimat tazeledi.
Aralık toplantısında dövizin enflasyona tesirinin devam etmesi nedeniyle merkez 200 bp daha faiz artırdı ve yılı %17 faiz oranıyla tamamladı. Merkez bankası son toplantı metninde yer alan şu tabirlerle sıkı duruşun 2021’de de devam edeceğini belirtti: “İç talep şartları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet tesirleri, milletlerarası besin ve öbür emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki bozulma, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Bu doğrultuda Konsey, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin denetim altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa müddette yine tesisi için, 2021 yılsonu iddia gayesini göz önünde bulundurarak, güçlü bir mali sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir.”
TÜFE 2020’yi %14 üzerinde enflasyonla bitirdi, lakin merkez de metinde belirttiği üzere maliyet tesirli yansımalarla enflasyonun 2021’in birinci aylarında da yükselmesi bekleniyor. Merkezin bu beklentilerle son toplantıda yaptığı 200 bp faiz artışının akabinde bugünkü toplantıda faizi değiştirmesi beklenmiyor, zira %17 oranı mevcut enflasyonu karşılıyor. Lakin Ocak ve Şubat enflasyon oranı merkezin sonrası PPK toplantısında faiz kararında tesirli olacak. Şayet merkez, enflasyonda yükseliş beklentisine rağmen önden alınacak bir tedbirle sürpriz bir faiz artışına giderse, bu piyasaların bu toplantıda beklemediği bir atak olacaktır
Muharrir: Deniz Engin
Investing TR