G20, G7 ve Paris Kulübü tarafından onaylanan Borç Servisini Askıya Alma Teşebbüsü’ne dahil en az gelişmiş ülkelerin toplam borç yükü 2019’da 744 milyar dolarlık rekor düzeye ulaştı.
Açıklama şöyle:
Dünya Bankası, ülkelerin kamu ve özel bölüme olan borçları ile gelecek yıla kadar yapmaları beklenen borç ödemelerine ait bilgilerin yer aldığı Memleketler arası Borç İstatistikleri 2021 raporunu yayımladı.
Raporda, daha fazla borç şeffaflığına duyulan acil muhtaçlığa karşılık olarak, raporun yaklaşık 70 yıllık tarihinde dış borç hakkında her zamankinden daha detaylı ve daha ayrıştırılmış datalar sunduğu belirtildi.
Kovid-19 salgınının başlangıcından evvel kamu borcu düzeylerinin halihazırda arttığı anımsatılan raporda, bu durumun bilhassa dünyanın en fakir ülkelerinin birçoklarında tasa kaynağı olduğu aktarıldı.
BORÇ KRİZİ RİSKİNE KARŞI İŞ BİRLİĞİ DAVETİ
Raporda, G20’nin Dünya Bankası ve Milletlerarası Para Fonu’nun (IMF) davetine cevap vererek, Kovid-19 salgınından etkilenen en fakir 73 ülkeye yardımcı olmak gayesiyle nisan ayında Borç Servisini Askıya Alma Teşebbüsü’nü onayladığı hatırlatıldı.
Dünya Bankası raporunda, Borç Servisini Askıya Alma Teşebbüsü kapsamındaki ülkelerin toplam dış borcunun 2019’da bir evvelki yıla nazaran yüzde 9,5 artarak 744 milyar dolara yükseldiği kaydedildi.
Raporda, Kovid-19 salgınının tetiklediği artan borç krizi riskini ortadan kaldırmak için hem kreditörlerin hem de borçluların iş birliği yapmasına acil gereksinim olduğu vurgulandı.
Bu ülkelerin borç birikim suratının tıpkı devirde öteki düşük ve orta gelirli ülkelerin oranının neredeyse 2 katı olduğu belirtilen raporda, Borç Servisini Askıya Alma Girişimi’nde bulunan ülkelerin çoğunluğunun G-20 ülkelerinden oluşan resmi ikili kreditörlere olan borç stokunun geçen yıl 178 milyar dolara ulaştığı ve düşük ve orta gelirli ülkelere uzun vadeli net borç akışlarının yüzde 17’sini oluşturduğu aktarıldı.
BORÇ ŞEFFAFLIĞI VURGUSU
Raporda, en büyük kreditör olan Çin’in, 2013’te yüzde 45 olan G-20 ülkelerine borçlu olunan birleşik borç hissesinin 2019’un sonunda yüzde 63’e yükseldiği, tıpkı devirde G-20’nin en büyük ikinci kreditörü olan Japonya’nın hissesinin yüzde 15’te kaldığı kaydedildi.
Dünya Bankası Lideri David Malpass, rapora ait yaptığı açıklamada, uzun vadeli borç sürdürülebilirliğinin sağlanmasının dünyanın borç ve yatırım şeffaflığına yönelik yaklaşımında büyük ölçekli bir değişikliğe bağlı olacağını belirtti.
En fakir ülkelerdeki insanların karşı karşıya olduğu borç kriziyle çaba için çok daha kapsamlı bir yaklaşımın vakti geldiğine işaret eden Malpass, bunun borç servisinin askıya alınmasının yanı sıra borç stokunun azaltılması ve borç yine yapılandırmasının hızlandırılması üzere daha kapsamlı uğraşları içeren, daha fazla borç şeffaflığına dayanan bir usul olduğunu tabir etti.
-iDeal Haber Merkezi-
Investing TR
